Buradaki birçok yapı harap hale gelmiş ve yıkılmıştır. Günümüzde yerleşme dışından gelenler, satın aldıkları harabe halindeki yapıları, yeniden restore ettirmeye başlamışlardır. Hepsinin aslına uygun restore edildiği pek söylenmese de ortaya çıkan dış mekanlar, eski karakteristik dokuyu yansıtmaktadır. Ayakta kalan eski yapılardan birisi, iki yerleşme arasında bulunan Şapel (bugün depo olarak kullanılan bina), diğeri ise köyün girişindeki okul binasıdır. Ayrıca bu köyde geçmişte kilise olduğu sanılan bir başka yapının duvar kalıntıları da bulunmaktadır.
Yöre, Selçuklular zamanında iki yüzyıl boyunca devam eden Bizans-Türk mücadelesine sahne olmuş, daha sonra 1276 tarihinde Selçuklu Sultanı II. KılıçAslan’ın kazandığı zafer ile Türkler, Batı Anadolu’ya ve Menderes boylarına hakim olmuşlardır. Eski yerleşim yeri olan doğanbey köyü'nde eski bir binayı restore ederek millipark tanıtım merkezi hemde milliparkta yaşayan yabani hayvanların dondurulmuş gerçek figürleri sergilenmektedir. Millipark Tanıtım merkezi haftanın her günü açık olup siz ziyaretçilerini beklemektedir.
Eski Doğanbey Köy'deki bu Yapı;MÖ 7. yy'dan günümüze uzanan bir geçmişe sahiptir. Bu süreçte bir çok uluslara ev sahipliği yapmıştır. Etrafında, Eski Gümrük Binalarının olduğu Karina, Antik yerleşim Tebai bulunmaktadır. 1890 larda hastane amacı ile yapılmış, 1924 yılındaki mübadeleye kadar Rum Halkı tarafından kullanılmış ve daha sonra bir Türk Köyü halini almıştır. Yapı ise Cumhuriyetin başlangıcında, 1926 larda, göç nedeni ile fonksiyonunu yitirmiş.
Eski Doğanbey Köyü, bu nedenle, geçmiş medeniyetlerinde izlerini taşıyan; Rum ve Türk Mimarisinin en güzel örneklerini sergileyen bir açık hava müzesi gibidir. İçersinde orijinal tarihi yapılar ile Şapel ve Kilise bulunmaktadır. İşte, tanıtım ve Ziyaretçi Merkezide bu yapılardan bir tanesidir. Dilek Yarımadası - B. Menderes Deltası Milli Parkı içersindeki bu bina, Rum Halkı tarafından İlkokul olarak kullanılmakta iken mübadele sırasındaki boşlukta hasara uğramış, kullanılmadığı içinde harap bir hal almıştır.
Bu harabe bina, halkımız tarafından da hayvan barınağı (Ahır) olarak kullanılmıştır. Köydeki parsellerin Milli Parklara tahsis edilmesi ve 1992 yılında Kentsel Sit ilan edilmesi ile 2120 parseldeki bu bina Mimar Sibel GÜRSES tarafından orijinal planına sadık kalınarak yeniden eski halini alması için çalışmalar başlatılmıştır. Aydın Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Başmühendisliği tarafından orijinal planın tasdikinden sınra yurtiçine ve yurtdışına hizmet edecek, Eğitim, Kültür ve Sanat Merkezi olarak 2001 yılı Haziran ayında restorasyon çalışmalarına başlatılmıştır.
Bina içersinde;
-Milli Park'ın Doğal ve Kültürel Kaynak değerleinin sergilenerek, Dünya'ya açılımını sağlayacak Müze Odası,
-Eğitim ve Kültür amaçlı Sergi Odası,
-Kütüphane,
-Ziyaretçilerin ihtiyaçlarına ve bilgilenmelerine yönelik Bilgisayar Odası,
-Genç nesillerin eğitimine yönelik ve aynı zamanda atölye çalışmalarına olanak sağlayan, Teleskop eşliğinde Deltadaki kuşları da gözleyebilecekleri Eğitim Odası,
-Yerli ve yabancı ziyaretçilere çeşitli konularda sunum imkanı veren Dia Gösteri Salonu,
-Toplantı Salonu,
-Ziyaretçilerin ihtiyaçlarını giderebilecekleri Kafeterya,
-Danışma-Milli park tanıtım Odası,
-Bütün bu odaların tel elden kontrolünü sağlayan İdare merkezi,
bulunmaktadır.
Tanıtım ve Ziyaretçi Merkezi, hem tarihsel kurgusunun korunmasına hem de çağdaş işlevleri barındırmasına özen gösterilerek, fikir ve proje kapsamında kalmayıp, restorasyon sırasında her türlü konu hassasiyetle incelenerek hizmete açılacaktır. Turizimin, ülkemizde gittikçe cevapsız kaldığı ya da yanlış cevap bulduğu bilinirken, Batı Anadolu kıyılarında geçmişten devir alınan değerleriyle Eğitim, Kültür ve Sanat Merkezi olarak değerlendirilecek bu bina, 21. yy. çağdaş Türkiye'sinden Dünya'ya açılan ilk pencere olacaktır.
Kronolojik Olarak Doğanbey Ziyaretçi Merkezinin Durumu Yapı; 1890 larda hastane amacı ile yapılmış, cumhuriyetin başlangıcında, 1926 larda, göç nedeni ile fonksiyonunu yitirmiş daha sonra askeri karakol olarak hizmet vermiş, sonra da okul olarak kullanılmış, Köydeki 2. Göç sonrası fonksiyonunu yitirmiş ve kaderine terk edilmiş, 2001 yılında milli parklar ve av yaban hayatı genel müdürlüğü tarafından sahiplenilerek, mimar sibel gürses’e projeleri hazırlattırılmış,